Psikologlara göre ilişki ve bağ kurmanın 4 ana şekli var.
1950’lerden günümüze çalışılmaya devam eden bağlanma teorisine göre, erken yaşlarda ebeveynlerimizle kurduğumuz ilişkiler hayat boyu kurduğumuz ilişkilerimizi şekillendiriyor.
Eğer bir çocuğun ihtiyaçları (fiziksel, duygusal, mental vb.) tutarlı ve devamlı bir biçimde anne ve babası tarafından karşılanıyorsa, çocukların “güvenli ilişkilenme” geliştirdikleri gözlenmiş; bu kişiler için ilişkiler kendi olabildikleri ve duygularını rahatça ifade ettikleri güvenli bir alan. Bu çocukların yetişkin olduklarında sağlıklı ilişki ve iletişim kurma becerilerinin yüksek olduğu gözlenmiş.
Erken dönemde ebeveynleriyle güvenli ilişki kuramayanlar ise bu durumla başa çıkabilmek için çeşitli yöntemler geliştiriyor. Psikologlar, güvensiz ilişkilenmeyi üç gruba ayırıyor; kaçıngan, endişeli ve kaçıngan-endişeli.
Bağlanma / İlişkilenme Tipleri
1) Güvenli İlişkilenme
2) Kaçıngan İlişkilenme
3) Endişeli İlişkilenme
4) Kaçıngan-Endişeli İlişkilenme
Bağlanma şeklinizi bilmek neden önemli?
Herkes zaman zaman bu dört bağlanma şeklinden davranışlar gösterebilir. Ancak uzmanlar çoğu yetişkinin baskın olarak gösterdiği bir tarz olduğunu belirtiyor.
Romantik ilişkiler hayatta bizi aynalayan ve en çok gelişim potansiyeli taşıdığımız alanlardan. İletişimin ön planda olduğu sağlıklı ve gelişim içeren ilişkiler kurabilmemiz için bağlanma şekillerimizi fark etmek önemlidir; özellikle güvensiz bir ilişkilenme şeklimiz varsa romantik ilişkilerimizde daha çok zorlanabiliriz. Eğer romantik ilişkilerde güvensiz şekilde bağ kuruyorsanız (endişeli, kaçıngan veya endişeli-kaçıngan) ilişkilerinizde bazı deneyimlerin sıkça tekrar ettiğini, sağlıklı ve uzun soluklu ilişkiler kurmakta zorlandığınızı gözlemleyebilirsiniz.
Önceliğimiz kendi bağlanma şeklimizin farkında olmak; çünkü uzmanlar bağlanma ve ilişkisel davranışların otomatikleşmiş ve bilinçsizce yapıldığını belirtiyor. Eğer ilişkilerde sizi zorlayan davranış kalıplarınız varsa, farkındalık ile bu davranışları değiştirmeye alan açabilirsiniz. (Örneğin; yeni görüşmeye başladığınız bir kişi mesajınıza hızlıca cevap vermediğinde kendinizde bir eksik buluyor veya karşı tarafın sizi aslında çok da beğenmediğini düşünüyor olabilirsiniz.)
Bir psikologla çalışmak veya farkındalık konusunda çalışmalara katılmak bu davranışları değiştirmek için iyi bir başlangıç olabilir.
Aşağıda güvenli ve güvensiz bağlanma şekillerinin bazı temel davranış kalıplarını sıraladık.
GÜVENLİ İLİŞKİLENME
- İlişkilerde hem kendini, hem karşı tarafı değerli olarak görür; özdeğer ve kendine güveni yeterlidir
- Duygusal farkındalığı yüksek, sağlıklı iletişim becerileri vardır
- Hem tek başına olmak, hem de romantik ilişkide kendini güvende ve rahat hisseder
- İlişkilerde ihtiyaçlarını, zorlandıkları konuları, üzüntülerini rahatça ifade eder
- Partnerlerinden güvenli bir alan bekler ve kendisi de bu alanı sağlar
- Romantik ilişkilerde karşılıklı destek, dayanışma ve esnekliğe önem verir
KAÇINGAN İLİŞKİLENME
- Kendileriyle ilgili olumlu ama kırılgan bir bakış açıları vardır. Partnerlerinde ise eksik görmeye meyillidir
- Tüm ihtiyaçlarını kendi karşılar, aşırı bağımsız
- Sanki ilişki kurmaya ihtiyaçları yokmuş gibi davranabilir, ilişki kurmaktan tamamen kaçabilir
- Tek başına olmayı tercih eder, “yalnız kurt” veya “ıssız adam”. Bağ kurmayı bir eksiklik olarak algılayabilir
- Yakınlık yerine bağımsızlık tercih edebilir; duygusal ve fiziksel yakınlıktan uzak durabilir
- Duygularını ifade etmekte çok zorlanır
- Karşı tarafa güvenmekte zorlanır
- İlişkileri tuzak veya tehdit olarak görebilir
- Tehdit altında hissettiğinde (örneğin partnerleri iletişimsizliklerinden şikayet ederse) boğulduklarını hissederek ilişkiden tamamen ve bir anda kopabilirler
ENDİŞELİ İLİŞKİLENME
- Kendileriyle ilgili olumsuz bakış açısına sahip olabilir ve özdeğer duygusu düşüktür (“istenmiyorum, sevilmeye layık değilim” gibi)
- Partnerlerini (yeni tanıyor olsalar da) değerli görür ve olumlu özeliklerine odaklanır
- Özdeğer düşüklüğünü partneriyle tamamlamak isteyebilir; yakın ilişkide olma ihtiyaçları yüksektir
- Tek başına kalmaktan korkar, terk edilme korkusu vardır. Bu yüzden partnerinden devamlı onaylanma ve destek bekler
- Partnerlerinin kendilerinden sıkılacağını, bırakacağını veya ilgilenmeyeceğine dair endişeleri olabilir
- Karşı tarafa güvenmekte ve kendini rahat hissetmekte zorlanabilir
- Korkularını bertaraf etmek için aşırı verici olabilir (“people pleaser”) ve kendi ihtiyaçlarını göz ardı edebilir
- Partnerlerinin normal isteklerini (“bugün tek başıma dinlenmek istiyorum”) bile terk edilme olarak yorumlayabilir
- Tetiklendiğinde uç tepkiler verebilir
KAÇINGAN-ENDİŞELİ İLİŞKİLENME
- Bazen “korkulu veya disorganize ilişkilenme” olarak da adlandırılır. Hem kaçıngan hem de endişeli davranışları gösterebilir
- Hem kendileri, hem partnerlerinin olumsuz özelliklerine odaklanırlar (özdeğer hissi düşüktür)
- Hem bir ilişki kurmayı arzular; hem de yakınlık kurmaktan korkar ve kaçar
- Partnerleri hem arzu hem korku kaynağıdır
- Reddedilme ve terk edilme korkusu yüksektir
- Partnerine güvenmekte zorlanır, kendisi de yeri geldiğinde kaçıngan veya güvenilmez davranabilir
- Duygusal olarak uç davranışlar sergileyebilir; aşırı endişeli davranabilir